Mardin’in yerel bir okulunda, geçtiğimiz günlerde meydana gelen olay, gerek okul yönetimi gerekse öğrenciler arasında büyük bir panik yaratmaya neden oldu. Okulun 4. sınıfında öğrenim gören 10 yaşındaki bir öğrenci, yemek saatinde yediği bir lokma ile boğazında birikme yaşadı. Boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalan öğrenci, arkadaşlarının çığlıkları ve paniği içinde yardım çağırdı. O anlar, öğretmenler ve müdür yardımcıları tarafından hızla fark edildi ve kolları sıvayan yönetim kadrosu, hayat kurtarıcı ilk yardımı devreye soktu.
Olayın detaylarına girildiğinde, öğretmenlerinden biri durumu hemen fark etti. Olayın yaşandığı sınıfta bulunan öğrenci arkadaşları, 10 yaşındaki Irak kökenli öğrenci Mahmut’a yardım etmeye çalışırken paniğe kapılmıştı. Hızla sınıfa koşan okul müdür yardımcısı Zeynep Şen, öncelikle öğrencinin durumunu değerlendirdi. Kısa sürede boğazında bir lokmanın takılı kaldığını fark eden Zeynep Hoca, hayat kurtaran ilk yardımı uygulamak için hemen hareket etti. Okul içinde yapılan yıllık tatbikatlar sayesinde, gerekli adımlar hakkında bilgisi olan Zeynep Hoca, ilk olarak öğrencisini sakinleştirmeye çalıştı。
Bir yandan panik içinde yardım çağıran arkadaşlarından gelen destekle, diğer yandan da Mahmut'un sırtına birkaç kez vurdu. Gölgesinde bir anlık duraksama yaşayan öğrenci, Zeynep Hoca'nın hızlı ve etkili müdahalesi sonrası derin bir nefes alarak, boğulma tehlikesinden kurtulmuş oldu. Bu sırada gelen diğer öğretmenler de, hemen duruma müdahale ederek, öğrenciye psikolojik destek vermeye başladılar. Mahmut’un durumunun eski haline dönmesi, öğretmenlerin hızlı ve etkili müdahalesi sayesindeydi.
Olayın ardından Mahmut, büyük bir şok yaşamış durumdaydı. Olayın etkisiyle gözlerinin dolduğunu söyleyen öğrencinin, müdahale sonrası derin bir nefes alarak rahata kavuştuğu gözlemlendi. Zeynep Hoca, bu tarz olayların pek sık yaşanmadığını belirtirken; okulda yapılan eğitimlerin, yaşanan bir acil durumun üstesinden gelebilmek için ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Eğitim sisteminde yer alan acil durum tatbikatlarının, her eğitim öğretim yılı başında yenilendiği ve güncel bilgilerin öğretmenlere aktarıldığı belirtildi.
Mahmut’un durumunu stabil hale getirdikten sonra, okul yönetimi öğrenciye yardımcı olmak için gerekli adımları attı. Bu süreçte, hem öğrenci hem de ailesiyle görüşülerek, yarım kalan eğitim sürecine psikolojik destek verilmesi kararlaştırıldı. Mahmut'un yaşadığı bu olay, sadece aile içinde değil, tüm okul topluluğunda derin bir etki bıraktı. Tüm öğretmenler, öğrencilerin birbirine destek olmasının önemini bir kez daha düşünme fırsatı buldu.
Olayın sonunda, Mahmut’un ailesi de öğretmenlere ve okul yönetimine tepkilerini ileterek, böyle bir durumda gösterdikleri cesaret ve özveri için minnetlerini sundu. Mardin’deki bu olay, sadece yaşanan bir acil durumun değil; aynı zamanda okulun, öğrencilerine sağladığı güvenli ortamın ve eğitim personelinin her durumda atik ve kararlı olmasını sağlayan bir olay olarak hatırlanacak.
Bu tür olayların, eğitimcilerin ve okula bağlı herkesin eğitim ve hazırlık süreçlerinin ne kadar önemli olduğunu yeniden hatırlatması, okul yönetimi tarafından güçlü bir şekilde vurgulandı. Eğitim grubunun, bu tür olaylara karşı bilinçli bir insan kaynağı oluşturması gerektiği konusunda da fikir birliği sağlandı. Mardin’in farklı okullarındaki eğitimcilerin de, benzer durumlarla karşılaşmak durumunda kalabilecekleri göz önünde bulundurularak tatbikatlar gerçekleştirileceği açıklandı.
Sonuç olarak, Mardin’de yaşanan bu olay, hem hayati bir tehlikenin nasıl başarılı bir şekilde bertaraf edilebileceğinin örneği oldu hem de bir okul topluluğunun dayanışmasının önemini gözler önüne serdi. Öğrencilere verilen eğitimlerin, hayati durumlarla başa çıkabilme yetisi kazandırması, tüm eğitimcilerin hatırlaması gereken bir ders niteliğinde. Mardin’deki bu olay, yalnızca bir kurtarma hikayesi değil; aynı zamanda eğitimcilerin cesaretinin ve özverisinin bir örneğidir.