Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) dün gerçekleştirilen anma programında, zamanında Türkiye'nin gündemini şekillendiren önemli isimlerden biri olan Sırrı Süreyya Önder, dostları ve sevenleri tarafından anıldı. İnsan hakları savunuculuğu, sanatçı kimliği ve cesur politik duruşuyla tanınan Önder'in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen bu özel etkinlik, katılımcıları duygulandırdı ve önemli mesajlar içerdi.
Sırrı Süreyya Önder, 1964 yılında Tunceli'de dünyaya gelmiş, sanatçı ve milletvekili kimlikleri ile Türk siyasetinde önemli bir yer edinmiştir. Özellikle Türkiye’nin siyasi tarihi açısından pek çok dönüm noktasına katkıda bulunmuş ve halkın sesi olma amacını gütmüştür. Sanatla olan bağı, onun politik duruşunu da şekillendirmiştir. Bir dönem HDP milletvekilliği yapmış, barış süreçlerine katkıda bulunmasıyla dikkat çekmiştir. Önder, hem siyasetteki cesur adımları hem de edebiyat alanındaki eserleriyle çok sayıda hayran edindi. Anma programında bu özellikleri sıkça vurgulandı.
Anma etkinliği, Meclis’te kalabalık bir katılımcı grubuyla gerçekleştirildi. Konuşmaların başladığı anlarda, Önder'in hayatına dair anekdotlar paylaşılırken, katılımcılar nostaljik bir havaya büründü. Konuşmacılar, Sırrı Süreyya Önder’in devrimci ruhunu, topluma ve aydınlara ilham kaynağı olma yeteneğini sıkça vurguladılar. "O, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda halkın umuduydu," ifadeleri etkinlik boyunca yankı buldu.
Etkinliğe katılan siyasilerden biri, "Sırrı’nın cesareti, bize daima ilham veriyor. O, barışın ve eşitliğin ne demek olduğunu her zaman çok iyi anlatmıştır," dedi. Sözlerinin ardından katılımcılar, Önder'in anısını yaşatmak hususunda kararlı olduklarını belirttiler. Çeşitli müzik performansları ve şiir dinletileri ile de zenginleşen etkinlikte, Önder'in eserleri okundu ve hatıralar paylaşıldı.
Etkinlik, Sırrı Süreyya Önder’in vefatından bu yana geçen süreçte toplumsal uzlaşma ve barış arayışını yeniden hatırlatırken, onun bıraktığı mirasın ne denli önemli olduğuna da dikkat çekti. Önder'in insani ve toplumsal değerlere olan bağlılığı, katılımcılar arasında güçlü bir bağ oluşturdu. Bu etkinlik ile birlikte, TBMM'deki tüm katılımcıların birbirine olan yakınlıkları ve duygu yoğunlukları gözlemlendi.
Meclis’te düzenlenen anma etkinliği, katılımcıların sadece anılarına sahip çıkmalarını değil, aynı zamanda Sırrı Süreyya Önder’in düşüncelerine ve ideallerine katkıda bulunma kararlılığını da ortaya koydu. Önder’in anısı ışığında, geleceğe dair umutlarını yeniden tazeleyen katılımcılar, onun mirasını yüceltme konusunda birbirlerine söz verdiler.
Sonuç olarak, anma programı sadece bir hatırlatma değil, aynı zamanda bir birliktelik ve dayanışma çağrısı olarak da değerlendirildi. Sırrı Süreyya Önder’in mirası, yalnızca politikayla sınırlı kalmayıp, sanatsal yaratıcılık ve insan hakları alanında da derin izler bırakmaya devam ediyor. Bu etkinlik, toplumsal barışın ve eşitliğin sağlanması yönünde adım atan tüm bireylere ilham kaynağı olurken, Sırrı Süreyya Önder’in adı daima yaşamaya devam edecek. Anma programının sonunda, katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in kendilerine bıraktığı değerleri yaşatmaya ve bu doğrultuda mücadele etmeye devam etme sözü verdiler.