Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte tarım dünyası, mevsim normlarına aykırı sıcak hava koşullarından kaynaklanan olumsuz etkilere tanıklık ediyor. Özellikle fındık üretimi ülkemiz için büyük bir ekonomik değere sahipken, bu yıl fındık rekoltesinin yüzde 50 gibi ciddi bir oranda düşüş göstermesi, çiftçileri ve sektör temsilcilerini kaygılandırıyor. Her yıl milyonlarca ton fındık üretimi yapılan Triyaj bölgesinde, aniden yaşanan sıcak hava dalgaları, gibi çeşitli iklim değişikliği sorunları, tarımda beklenmedik zorluklara neden oluyor. Bu durum, sadece tarımsal verimi değil, aynı zamanda piyasa dengelerini de tehdit ediyor.
Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iklim değişikliği, tarım sektörü üzerinde derin izler bırakmaya başladı. Anormal hava koşulları, bitkilerin büyüme döngülerini alt üst ederek verimliliği olumsuz etkiliyor. Fındık ağaçlarının sağlıklı bir şekilde meyve verebilmesi için belirli bir sıcaklık ve nem seviyesine ihtiyacı vardır; fakat bu yıl yaz aylarında özellikle Temmuz ve Ağustos'ta yaşanan yoğun sıcaklıklar, ağaçların büyümesini olumsuz etkiledi. Ağaçların yapraklarda kuruma ile birlikte, meyve dökülmesi gibi sorunlar yaşandı. Çiftçiler, hasat zamanı geldiğinde umduklarından çok daha az ürünle karşılaşmak zorunda kaldı.
Fındık rekoltesindeki bu düşüş, çiftçiler açısından ekonomik anlamda ciddi kayıplara yol açtı. Fiyatların dalgalı seyridir, pazarın en önemli belirleyicilerinden biri. Rekoltede yaşanan bu düşüş, fındığın pazardaki değerini artırırken, üreticide büyük bir kayıp anlamına gelmektedir. Çiftçiler, borçlarını ödeyememe korkusuyla yüz yüze kalmış durumda. Hükümetin ve yerel yönetimlerin bu duruma müdahale etmesi, çiftçilere destek sağlayacak politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Özellikle su kaynaklarının etkin yönetimi ve iklim dostu tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, gelecekte bu tür sorunların önüne geçilmesi için önem arz etmektedir. Tarımda sürdürülebilirlik politikaları geliştirilerek çiftçilerin daha dayanıklı bir üretim yapısına geçmeleri sağlanmalıdır.
Netice itibarıyla, sıcak hava nedeniyle Türkiye'nin fındık rekoltesindeki yüzde 50'lik düşüş, sadece çiftçileri değil, aynı zamanda tarım ekonomisinin dinamiklerini de olumsuz yönde etkiliyor. Güçlü bir tarım polisi oluşturarak hem çiftçilerin yaşadığı bu zorluklara el uzatılmalı hem de ürünlerin ekonomik değerinin korunması için gerekli önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde, bu durumsal kriz, yalnızca fındık üretimiyle kalmayarak diğer tarım ürünlerinde de benzer sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Çiftçilerimizin fındık ağaçlarının bakımı için daha bilinçli bir yaklaşım benimsemeleri ve tarımda yenilikçi yöntemleri uygulamaları, iklim değişikliği karşısında direnç kazanmalarını sağlayacaktır. Her bir fındık ağaçlarının sağlığı, ülke ekonomisinin sağlığı için de kritik bir öneme sahiptir ve bu durumun farkında olunmalıdır. Sıcak havalar, tarım üretimini tehdit eden bir faktör olarak karşımıza çıktığına göre, hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektör temsilcilerinin de birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Tüm bu adımlar, gelecekte tarımda yaşanacak krizlerin daha az hasarla atlatılmasını sağlayabilir.